بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِن كَانَتۡ إِلَّا صَيۡحَةٗ وَٰحِدَةٗ فَإِذَا هُمۡ جَمِيعٞ لَّدَيۡنَا مُحۡضَرُونَ ٥٣

Başka değil, sâde bir tek sayha olmuş, derhal hepsi toplanmış huzurumuza ihzar edilmişlerdir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَٱلۡيَوۡمَ لَا تُظۡلَمُ نَفۡسٞ شَيۡـٔٗا وَلَا تُجۡزَوۡنَ إِلَّا مَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ ٥٤

Artık bu gün hiç kimseye zerrece zulmedilmez, ancak yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ أَصۡحَٰبَ ٱلۡجَنَّةِ ٱلۡيَوۡمَ فِي شُغُلٖ فَٰكِهُونَ ٥٥

Cidden eshab-ı cennet bu gün bir şuğl içinde zevk etmektedirler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

هُمۡ وَأَزۡوَٰجُهُمۡ فِي ظِلَٰلٍ عَلَى ٱلۡأَرَآئِكِ مُتَّكِـُٔونَ ٥٦

Kendileri ve zevceleri erîkeler üzerine kurulmuşlardır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لَهُمۡ فِيهَا فَٰكِهَةٞ وَلَهُم مَّا يَدَّعُونَ ٥٧

Onlara orada bir meyve var: hem onlara orada ne iddia ederlerse var.

– Elmalılı Hamdi Yazır

سَلَٰمٞ قَوۡلٗا مِّن رَّبّٖ رَّحِيمٖ ٥٨

Bir selâm, Rahim bir rabdan kelâm.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱمۡتَٰزُواْ ٱلۡيَوۡمَ أَيُّهَا ٱلۡمُجۡرِمُونَ ٥٩

Ve haydin ayrılın bu gün ey mücrimler!

– Elmalılı Hamdi Yazır

۞ أَلَمۡ أَعۡهَدۡ إِلَيۡكُمۡ يَٰبَنِيٓ ءَادَمَ أَن لَّا تَعۡبُدُواْ ٱلشَّيۡطَٰنَۖ إِنَّهُۥ لَكُمۡ عَدُوّٞ مُّبِينٞ ٦٠

And vermedim mi size? "Ey adem oğulları! Şeytan’a kulluk etmeyin, o size açık bir düşmandır" diye.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَنِ ٱعۡبُدُونِيۚ هَٰذَا صِرَٰطٞ مُّسۡتَقِيمٞ ٦١

"Ve bana kulluk edin doğru yol budur" diye.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَقَدۡ أَضَلَّ مِنكُمۡ جِبِلّٗا كَثِيرًاۖ أَفَلَمۡ تَكُونُواْ تَعۡقِلُونَ ٦٢

Böyle iken celâlıma karşı o içinizden bir çok cibilletleri yoldan çıkardı, ya o vakit sizin akıllarınız yokmıy dı?

– Elmalılı Hamdi Yazır

هَٰذِهِۦ جَهَنَّمُ ٱلَّتِي كُنتُمۡ تُوعَدُونَ ٦٣

Bu işte o cehennem ki vaadolunur dururdunuz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu